KÜRATÖR:
Selen Ansen
KÜRATÖR:
Deniz Artun
KÜRATÖR:
Hülya Bilgi
KÜRATÖRLER:
Şeyda Çetin, Ebru Esra Satıcı
KÜRATÖRLER:
Catherine Milner, Károly Aliotti
Ücretsiz etkinlik
27 Ekim 2022,
21 Aralık 2022
Süre
90 dak.
Etkinlik, döngüsel olarak yaşayan Ekho ve Narkissos’un mitinin karşılıklı duyumsama, dinleme, ifade etme, iç-dış/ben-öteki arası ilişkilenme eylemleri ile bağlantısını kurarak mekânsal ve işitsel düzlemde deneyimlenmesine odaklanıyor.Sözcük dışı sessel ifade şekilleri ve kolektif deneyim yardımıyla, kelimeler yasaklandığında oluşan ifade yoksunluğu/yok olma duygusunun bir tür “şifalandırma” niyetiyle dönüştürülmesi, deneyime destek sağlıyor.Böylelikle eksik kalan sözlerin tamamlanarak Ekho’nun kayıp sözcüklerinin kolektif birliktelikle geri verilmesi ve karşılıklı dinleme-ifade araçlarının deneyimlenmesi, yankı ile yansımanın, kendi ile kendinden başkanın nasıl ilişkilendirildiği sorgulanarak günümüz insanı için empatik bir deneyim düzlemi yaratılması amaçlanıyor.
• İç mekânda, giriş katında ses meditasyonu (Meşher kapısının açılıp kapatılarak iç-dış/boşluk- doluluk bağlantısının kurulması, meditasyonun parçası olacak)
• Katılımcılarla İstiklal Caddesi ses yürüyüşü (Bireysel ses katmanlarının katılımcılar tarafından seçilerek “yakalanması”)
• Dış mekânda yakalanan katmanlarla ilişkili işitsel ifade-yansıma çalışmasının yapılması (Döngülenen sözcük-mırıltı örüntüleri)
• Meşher’in en üst katında yer alan sanatçı Koray Ariş’in perküsif eserleriyle “Conducted Sound Improvisation” çalışmasının yürütülmesi. Eserlerle etkileşimli olarak ortaya çıkacak ritmik örüntülerin ve yakalanan katmanlarla ilişkili ifade-yansıma seslerinin hep birlikte doğaçlama tabanlı, yönlendirmeli orkestrasyonu*
• Soru-Cevap/Çözümleme
Atölye Yürütücüsü: Oğuz Öner
Oğuz Öner Hakkında
Başlattığı ses yürüyüşleri aracılığıyla Türkiye’de ilk kez mekâna dair işitsel algı ve duygusal tepki haritalaması gerçekleştiren ve Kadıköy’ün ses algı haritasını çıkaran Öner, sanat-tasarım ekseninde, işitsel ve psikocoğrafi projeler üzerinde çalışıyor ve multi-enstrümantalist kimliğiyle kendisini “ses dokuyucu” olarak tanımlıyor. Sesin kent, doğa, tarih ve insan-mekân iletişimi ile olan güçlü bağı, çalışmalarına yön ve ilham veriyor. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde işitsel peyzaj (soundscape) alanında tamamladığı doktora çalışmasının devamında mekân-ses-algı ilişkisi üzerine projeler yürütüyor. Öner, aynı zamanda Koç Üniversitesi’nin sanat koordinatörlüğünü yürütüyor. Son on yıldır kurucusu olduğu teatral/indietronica/avangart pop grubu Nu Park müzik grubu, solo çalışmaları ve elektro-çellist Yaren Eren Budak ile müzik ve ses tasarımı işlerine yurtdışında ve Türkiye’de devam ediyor.İşitsel algı araştırma ve üretim çalışmalarında şu sorular üzerinde duruyor: Bir mekânın kullanıcıları farklı noktalarda mekâna özgü farklı ses katmanlarını ne şekilde duyuyor, nasıl algılayıp nasıl hissediyor, tepkileri ne oluyor ve döngüsel olarak neyi dinlemeye yöneliyor.